Çakra terimi hayatıma girdiğinde, buna dair hiçbir bilgim, araştırmam veya deneyimim yoktu.
O yüzden bu yazının, kendi deneyimimden ve birebir yaşadıklarımdan ortaya çıkmasına alan açtı. Kulaktan dolma yanlış bilgilerle hareket edilmeye açık bir zamandayız ve anlamaya ihtiyaç duyulan bir alan olduğunu hissettiğim için, deneyimlerimin ilham olması niyeti ile bu yazıyı paylaşıyorum.
2017 yılında, Çeşmeköy’de ağaçların altında, tepede ılıkça esen bir rüzgârın hakim olduğu bir günde hayatımda ilk kez meditasyona oturuyorum. Şehrin o keşmekeş, çılgın kalabalığından uzakta olmak bile ruhuma iyi gelmişken, olacaklardan habersizim. Zihnim sorguda, yoga çok keyifli seviyorsun da yani meditasyon hiç sana göre değil diyen iç sesimi hatırlıyorum. Sonuçta bir eğitimin parçası ve dahil olmak durumundayım o yüzden de kendimi açmayı seçiyorum bu deneyime…Ne kadar sürdü bilmiyorum ama gözlerim kapandığında, nefesim sakinleştiğinde, sabırsız zihnim durulduğunda göbek deliğimin üst kısmında ve derimin altında bir dairesel hareketle dönen bir duyum hissetmeye başladım. Önce çok anlamsız geldi, bu deneyimi daha önce hissettiğim hiçbir şey ile özdeşleştiremeyen zihnim için oldukça şaşırtıcıydı. Meditasyonu bitirdiğimde ise farklı bir güç ve rahatlama hali oluştu yine de anlamlandıramadım o anda. Sonra eğitmenimiz sordu, meditasyon sırasında bir şey hisseden var mı? Yaşadığım deneyimi anlattığımda, sevgili eğitmenim 3. çakranın olduğu bölgeyi hissetmişsin, bu bölge iradeyi temsil eder. İrade konusunda çalışman ve dengeye getirmen gerekiyor olabilir dedi. O an ağlamaya başladım, ancak şimdi anlamlandırabiliyorum,
o ağlama kendimle bağ kurmanın, bir iç rehberim olduğunu anlamanın getirdiği duygu yüklü bir andı. Çünkü oldukça çaresiz, çözümsüz, nasıl ilerleyeceğimi bilemez halde hissettiğim bir dönemden geçiyordum. O yaşıma kadar bildiklerimle aldığım yol bana, hayatıma, ruhuma hizmet etmiyordu ve şimdi yaşam bana kendime döndüğümde cevapları bulabileceğimi göstererek cömertliğini sunuyordu. İşte çakralar ile tanışma anım böyle oldu, bir kılavuz olarak kullanmayı ve işlemeyi ise zamanla öğrendim.
Bu konuda değerli kitaplar, çalışmalar çokça kaynak var. Doğru bilgiyi edinmek ve doğru kaynaklarla çalışmak da yine bizim sorumluluğumuzda, ben çakralarla çalışmak için dışarıdan yapılan enerji çalışmalarını tercih etmiyorum. Enerji alanımın sorumluluğunu kendim almayı tercih ediyorum. Kendi deneyimimde çakra enerji bedenimizde var olan öz düzenleme merkezleri, zihinsel, fiziksel, duygusal boyutta yaşadığımız her şey enerjimizi etkiliyor ve bu enerji tekrar bu boyutlara yansıtılıyor. Bu da bir döngü ortaya çıkarıyor. Çakraların bilgeliği daha derin ve içsel alanda saklı, o yüzden kendimize dönüp çakraların sorularıyla hayatımızdaki dengeyi araştırmalı , döngülerimizi fark etmek ve bu döngülerden özgürleşmek için içsel çalışmalar yapmalıyız.
Anodea Judith bunu şöyle anlatıyor; “Beden bir bilinç aracıdır. Çakralar ise bu aracı, hayattaki sıkıntılar, sarsıntılar ve dönüşümler boyunca üstünde taşıyan çarklardır. Bu aracı sorunsuzca sürmek için bir kullanım kılavuzuna aynı zamanda bize aracımızı keşfe çıkabileceği alanda hangi yollarla dolaştırabileceğimizi söyleyen bir haritaya ihtiyacımız var “ Bu haritadan faydalanarak, kendi iç psikoloğumuzu harekete geçirebilmenin mümkün olduğunu deneyimledim. Çakraları detayları ile öğrenmek için “Hayatın Çakraları” kitabını okuyabilirsiniz. Yazar aynı zamanda deneyimli bir psikolog ve yoga eğitmeni, bu konuya yıllarını adamış kadim ve modern bilgileri sentezlemiş ve uygulaması kolay pratikleri kitapta sunuyor. Çakraları tek tek anlatmak bu yazıya sığmayacağı için, çakralarla nasıl çalıştığım ve bunun yaşamıma katkısı ne oldu kısmını paylaşmayı kendimce daha anlamlı buluyorum. Modern fizyolojide yedi çakranın omurgadan çıkan 7 sinir düğümüne yakın yerlerde yerleştiğini belirtmiş yazar, bende 7 çakra üzerinden kendi deneyimlerimi aktarıyorum.
Yazının başında bahsettiğim meditasyon farkındalığı sonrası, dikkatimi 3. Çakranın konularına verdiğimde, bu çakranın konuları ile ilgili bir dengesizlik yaşadığımı fark ettim. Fark ettikçe yaptığım pratiklerle, farkındalıklarımı hayatıma eylemler olarak yansıtmakla dönüşüm meyvesini vermeye başladı. Yaşadığım fiziksel, duygusal, ruhsal sorunlar azaldı, daha dengeli bir ruh hali içinde olmaya başladım. Elbette burada bir haritadan bahsediyorsak 3. çakranın konuları ile çalıştım ve bitti gibi bir durum olmuyor, her çakra aslında bütüne hizmet ediyor, her birinin bütün içindeki fonksiyonları farklı olsa da birbirleri ile etkileşim halinde.
3. çakra ile çalıştıkça, 5. çakranın konuları gündeme gelmeye başladı, zaten her zaman boğaz bölgemde sorunlar yaşadım, kronik faranjit yaşam kalitemi çok düşürse de, tıbben çaresini bulamadım. Ama kendimi, kendi gerçeğimi özgürce ifade etmem gerektiğini anladıkça, kendimi olduğum gibi ifade etme cesareti bularak bunu hayata geçirdikçe boğaz bölgemde yaşadığım sorunlar bugün artık neredeyse yok oldu. Bir blog açarak yazı yazmak, yoga derslerimde kendi deneyimimden konuşmak, haksızlık karşısında kendimi ifade etmeyi seçmek, şiddetsiz iletişim dilini günlük hayatımda uygulamak ve sadece kendim gibi olmanın arayışında olmak bu yolculukta bana çok iyi geldi. Anladıkça ifade ettim, ifade ettikçe eyleme döktüm, eyleme döktükçe ferahladım. Neyi nasıl yapmam gerektiğini bildiğim o derin hisle yol almaya başladım. Başta eğitimler, kitaplar, pratiklerle açılan bu yolculukta, artık bana neyin doğru olduğunu hissettiren o sezgisel güçle ilerliyorum.
Bu yazı sayfalarca uzayabilir ama o durumda diğer kaynaklarda var olan bilgilerin tekrarına düşeceğine eminim. Benim ise anlatmak istediğim çakralar kendimizle çalışmak için bir harita ve sistem sunuyor, doğru farkındalık ve çaba ile yapılan pratikler kendi dönüşümümüzü takip edebileceğimiz bir iç psikoloğun varlığını ortaya çıkarıyor. Her şey birbiri ile ilgili ve bu çalışmalar bir sürecin sonunda meyvesini veriyor, zihnimizin yürüdüğü hedef- sonuç odaklı bir düz çizgi şeklinde ilerlemiyor, bu dönüşüm spiral bir şekle benziyor. Hayatımızda bir alanı dengeye getirip sonra diğerine yönelebiliriz ama oradan tekrar başladığımız yere değerlendirme için dönebiliriz, spiral eğri bunu temsil ediyor.
Artık 3. çakramın o meditasyonda bana ne anlatmak istediğini biliyorum. Kendi öz irademi harekete geçirmek için, bana ait olmayan dış şartlanmalar ve bu şartlanmaların getirdiği kalıplardan arınmam gerekiyordu. Öz varlığımı tanımak ve bunu sakınmadan yaşamak, dışarıdan onay yerine içeriden gelen onaya uyumlanmak, sınır koymayı ve gerektiğinde hayır demeyi öğrenerek kendi güvenli alanımı oluşturmak, kurban psikolojisinden sıyrılmak ve yanlışta olsa seçimlerimin sorumluluğunu almak, bilinçli seçimler yaparak hayatımı yönlendiren adımları atmakla ilgili olduğunu keşfettim. 3. çakra dönüşümü simgeliyor benim için, dönüşüm ise sevgi nezaket, incelik ve şefkatten besleniyor.
Hayatımız, varlığımız bir bütün ve bu bütünü tamamlayan parçaları dengeye getirdikçe o bütünselliği hissedip, yaşamda akışta hissedebiliyoruz. Bu deneyim için yüzleşmekten kaçındığımız ve cesaret isteyen adımları atmak, kendimize şefkatli bir ayna tutarak, değişime kucak açmak, niyetimizin pusulasını kendi öz varlığımızı onurlandırmaya çevirmek başlamak için yeterli bir adım, yeter ki isteyelim ve bir yerden uygulamaya başlayalım!
Sevgi ve ilhamla,
Bilgen Gültekin